21 Aralık 2022 Çarşamba

Bisiklet

 

 Sıcak bir aralık günü her zamanki gibi yine erkenden kalktı Küçük Salih. Hızlıca mutfağa ilerledi ve biraz atıştırıp hemen odasına doğru koştu. Paçası yırtık, renkleri hafif solan mavi kotunu ve eski bir kazağı üstüne geçirdi. Babası daha uyanmamıştı gece geç saatlere kadar çalışmıştı çünkü. Yanından geçerken alnına sıcak bir öpücük kondurup hemen evden çıktı. O diğer çocuklar gibi okula gitmiyordu. Çok istiyordu ama babasına destek olması gerekiyordu.

 Annesine dair hatırlayabildiği şeyler çok azdı. Salih daha çok küçükken melek olmuştu annesi. Daha yaşanabilecek çok güzel günleri vardı aslında ama kaderin planları aynı şekilde değildi ne yazık ki. Annesi ona hep hayallerinin peşinden koş derdi. Fakat o sürmek istiyordu. Hayallerinin peşinden sürmek… Bisiklet istiyordu Küçük Salih. Hep istemişti. Ama maddi durumları buna hiç izin vermemişti. Salih yinede mutlu olabiliyordu. Bir tamircide çırak olarak çalışıp tamirciye gelen mutlu çocukların rengarenk bisikletlerini tamir ediyordu her gün.

 Koşarak tamirciye geldi Salih. İçeriden gür bir ses yükseldi. “İki dakika geç kaldın.” Bu Huysuz Mahmut Amca’nın sesiydi. Mahmut Amca’nın aslında çok temiz kalpli biri olduğunu düşünürdü hep ama o yumuşak temiz kalpli yönünü şu ana kadar görebilen daha olmamıştı. Çok katı kuralları vardı ve Salih haftalık sadece üç kuruş kazanabiliyordu. Bir bisiklet alabilmek için aylarca belki yıllarca çalışması gerekiyordu çünkü kazandığı tüm parayı zaten babasına veriyordu.

 Akşama doğru gece mavisi bisikletiyle Çınar çıkageldi. Çınar kasabanın saygıdeğer ailelerinden birinin en küçük çocuğuydu. Çınar lastiği göstererek Salih’e yaklaştı. Salih bisikleti inceleyip Çınar’a lastiğe giren çiviyi gösterdi. Salih bu lastiğin ellerinde olmadığını, bisikletini yarın gelip alabileceğini söyledikten sonra Çınar el sallayıp oradan uzaklaştı.

 Ertesi gün bisikletin lastiğini değiştirdikten sonra hayallerinin bisikleti karşısında dururken kendisine engel olamadı Salih. Mahalleyi şöyle bir turlayıp geri gelsem ne olabilir ki diye düşündü. Bisiklete bindiğinde gelen o mutluluk paha biçilemezdi. Tenini okşayan, dağınık saçlarını uçuşturan tatlı rüzgarla birlikte kendisini hiç olmadığı kadar mutlu hissetti ta ki o ana kadar. Biraz ilerledikten sonra yerde kanlar içinde yatan bir kedi gördü. Muhtemelen bir araba ezmişti zavallı kediciği. Hemen bisikleti yere atıp kediye doğru koştu. Kedinin hala yaşadığını fark ederek hızlı ama nazik hareketlerle bisikletin selesine yerleştirip veterinere doğru süratle sürerken Çınar ile karşılaştı. Çınar kendisinin bisikletine ondan izinsiz bir çırağın binmesine çok sinirlendi ve bisikletin önüne atlayıverdi. Salih ani hareketlerle hemen Çınar’dan kaçıp veterinere doğru sürmeye devam etti. Sinirden köpüren Çınar Mahmut Amca’ya olanları anlatıp onu işten kovdurtmak istedi. Hemen içeri geçip olanları anlattı. O sırada Salih veterinere gelmişti bile. Salih hemen kediyi veterinere teslim etti ve başında beklemeye başladı. Bir iki saat sonra ameliyattan çıkan veteriner kedinin durumunun iyi olduğunu, 2 gün orada gözetim altında kaldıktan sonra gelip alınabileceğini söyledi. O andaki sevinçle oradan çıkan Salih bisikletin onda olduğunu fark edince Çınar’ın aklından çıkmayan o yüz ifadesi gözlerinin önüne geldi. Salih hemen tamirciye geldi. Çınar ve Mahmut Amca hiç de mutlu görünmeyen surat ifadeleriyle ona bakıyorlardı. Mahmut Amca bisikleti Çınar’a teslim edip oradan ayrılmasını sağlarken bir an bile sinirli bakışlarını Salih’in üstünden ayırmıyordu. Çınar gittikten sonra her şeyi baştan sona anlattı Salih. Mahmut Amca iyice dinledikten sonra hiçbir şey demeden içeri doğru girdi ve elinde paslanmış, eski bir bisikletle çıkageldi. Anlam veremeyen Salih Mahmut Amca’ya şaşkın gözlerle bakarken “Al bu da senin yeni işin olsun, bu benim eski bisikletimdi, sürebilecek yaşı çoktan geçtim bir iki sıkıntısı var onları halledersen yeni gibi olur senin de yeni bir bisikletin olur ne dersin?” dedi. Huysuz, soğukkanlı Mahmut Amca’nın içinde bir yerlerde yumuşak biri yattığını biliyordu ama bunu ilk defa görme şansı olabilmişti. Salih mutluluktan ağlamaya başlayarak Mahmut Amca’ya sıkıca sarıldıktan sonra Mahmut Amca’nın gözünden süzülen bir gözyaşı, dudağının kenarında ufak bir tebessüm gördü. Artık ondan mutlu bir insan yoktu. Hemen bisikleti alıp her türlü bakımını yapmaya başladı. Bu onun bisikleti olacaktı. Küçüklüğünden beri en büyük hayali gerçek oluyordu.

Salih, Aradan geçen bir iki gün sonunda siyaha boyanmış parıl parıl parlayan yeni bisikletiyle birlikte veterinerin önünde buldu kendisini. Kedinin neredeyse hiçbir şeyi kalmamıştı. Ama kediye bakabilecek maddi gücü de olmadığı için artık ailesinden biriymiş gibi sevdiği Mahmut Amca’nın yanına geldi. Mahmut Amca kediyi gördüğü anda kucağına alıp sevmeye başladı ve Salih’e tek bir şey söyledi. “Ceketimden biraz para al ve kedi maması almaya git




                                                                  Azranur Balkancı 10-A

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Öne Çıkan Yayın

Okulumuzun Tarihçesi

Bandırma Anadolu Öğretmen Lisesi İlçe Milli Eğitim Milli Eğitim Müdürlüğümüzün talebi, bölge milletvekillerimizin destek ve katkılarıyla, e...